- Kuruluş Bilgileri
- Vakfın Organları
- Vakıf Senedi
- Yönerge ve Yönetmelikler
- Vakfın Çalışmaları
- Üyelik ve Üyeler
Geçenlerde Türklüğün temiz ve büyük vicdanına, Çerkes sorunu hakkında ilk sunumuzu yükseltmek için bir mektupçuk yayınladık. Ruhumuzun içtenliğinden kopan o iniltiyi ıssız bir çöle mi haykırdık, ne yaptık bilmem. İki buçuk aylık bekleme bize onun karşılığı iniltiler dışında bir yanıt, bir iyileşme ve bir ilaç vermedi.
Vermedi ama biliyor musunuz ki, felaketlerin bir çoğu olan bu sorun nasıl acı verir bir görünüm kazanmış bulunuyor? Bir insanın tüyleri ürpermeden bunu düşünüp anlatabilmesi olanaklı değildir.
En feci yön: alnına haksız yere bir hıyanet damgasının bir marka gibi, vurulmuş bulunması ve ona el dokunduran, dil uzatan her kişinin de o hıyanetten pay almış sayılmasına ilişkin yaşayan kötü kanıdır. Halbuki hıyanet yoktur. Çerkes Türke hıyanet etmemiştir ve edemez. Bu onun erkek ruhuna sığmaz…
Yazının tamamını ekli dosyadan okuyabilirsiniz